Etiketler

31 Mart 2013 Pazar

Facebook spam çöplüğüne dönüyor!

By: Unknown On: 08:37
  • Share The Gag

  • Facebook üzerinden kullanılan beğeni , abone vb uygulamalar yüzünden kullanıcılara wallpost atıyorlar.
    Bu wallpost sayesinden kullanıcının arkadaşının duvarına,yorumlarına,sayfalara ve gruplara atıyorlar.
    Sizi kandırmak amacıyla hediye veren uygulamalar veya video - slayt türü paylaşımlar yapıyorlar.
    Siz siz olun bu tür uygulamaları kullanmayın, hem kendiniz için hemde arkadaşlarınız için.

    Spam'dan bir görüntü:


    30 Mart 2013 Cumartesi

    Cheat Engine

    By: Unknown On: 12:03
  • Share The Gag


  • Açık kaynak olarak geliştirilen oyun modifiye aracı Cheat Engine ile hile yapmak daha önce hiç bu kadar kolay olmamıştı. Bu oyun hile programı ile Windows altında çalıştırdığınız oyunlar üzerinde değişiklikler yaparak isteğinize göre oyun özellikleri belirleyebilir ve oyunları zorlaştırabilir ya da kolaylaştırabilirsiniz.

    İndir

    Okuyunuz: İndirmek için yukardakı programı indire basın.Çıkan ekranda sağdaki download on slow speed yazana basın.Bekleyin ve en altta çıkacak olan  after yazısıyla başlayana basın.Wait for Your turn yaızının altındakının bitmesini bekleyin ve  indirin.
    Mesela 100 can puanı ile oynamak size çok kolay geliyorsa artık oyunları 1 can puanı ile oynamayı deneyebilir ve kendinizi test edebilirsiniz. Ayrıca bu tür değişiklikler dışında Cheat Engine içerisindeki diğer kullanışlı araçlar ile gelişmiş bilgisayar oyunlarında, Internet Explorer, Mozilla Firefox vb. diğer tarayıcılar üzerinden oynadığınız tarayıcı oyunlarında, Flash oyunlarda, FarmVille gibi Facebook uygulamalarında ve normal uygulamalarda hile yapabilir, hattahataları ve sorunları bile düzeltebilirsiniz.
    Program içerisindeki memory scanner (hafıza tarayıcı) ile oyun içerisinde kullanılan ve değiştirilmeye uygun olan değişkenleri hızlı bir şekilde tarayıp belirledikten sonra bunları yine Cheat Engine üzerinden değiştirebilirsiniz.
    Diğer yandan hata ayıklayıcı (debugger), çevirici (assembler) ve ters çevirici (disassembler), hız hilesi (speedhack), trainer oluşturucu, direct 3D işleme araçları, sistem kontrol araçları ve daha fazlası ile birçok özelliği ve seçeneği modifiye edip kullanabilirsiniz

    Arama motorları ne işe yarar?

    By: Unknown On: 08:55
  • Share The Gag


  • Şu günümüzde teknoloji hayatımıza her geçen gün daha da yerleşmektedir. Sosyal medya sitelerinin daha fazla yoğunluk gösterdiği sitelerin yanı sıra sanal dünyada milyonlarca web sitesi bulunmaktadır. Farklı sektörler halinde yayılan bu sitelerin içinde video, haber, oyun, kadın, teknoloji, download siteleri en başlarda yer alıyor.
    Milyonlarca site olduğunu belirttik ve bu sayı her gün artmaktadır, istatistikler belirtmektedir ki dünyada günde binlerce web sitesi açılmaktadır. Bu peki bu web sitelerinin açılmasındaki amaç nedir ? Kimisi paylaşım yapmak için açıyor, kimisi ise sektörün bu denli hayatımıza girmesinden dolayı bu işlemi maddi yönü için yapmaktadır. Peki arama motorlarının bu durumdaki yeri nedir ona değinelim. Günde binlerce site açıldığını belirttik, peki bu sitelerin açıldığını nasıl bileceğiz, ne paylaşıldıklarını nasıl anlayabiliriz sorularının cevaplarında bize arama motorları yardım ediyor.
    Arama motorlarının mantığı şudur ; dünyanın dört bir yanından sitedeki kaynağı arama sonuçlarında çıkartmaktadır. Tabi ki bu işlem bir yön doğrultusunda yapılmaktadır. Örneğin araba kelimesini arama motorlarında arattığımızda, araba ile alakalı sitelere kolayca ulaşabiliriz. Arama motorlarında dünya devi Google’in örneğin her ülke için farklı uzantısı bulunmaktadır. Arama sonuçlarını ülke ülke daraltmaktadır ve bu durum kullanıcıların işini daha da kolaylaştırmaktadır.
    Bu ne demektir ? Örneğin araba yazdığımda yabancı bir site gelseydi oradan faydalanmak, anlayabilmek daha zor olabilirdi. Ama Türkiye kapsamında arattığı için hem daha kolay anlaşılabilirlik, hemde arama çerçevesini daha da daraltmaktasınız bu da kullanıcılara istediği şeylere daha kolay ulaşabilmesini sağlamaktadır. Kısaca şunu söyleyebiliriz ki, arama motorları sanal dünya da insanların en büyük yardımcısıdır. Bütün bilgileri, dökümanları, resimleri bir tık ile ayaklarının altında serebilmektedir.

    Blogger Kelime Doğrulaması(Captcha) Kaldırma[Resimli]

    By: Unknown On: 05:27
  • Share The Gag
  • Blogger bloglarında yorum atarken karşımıza gelen kelime doğrulamasını doğru girmemiz gerekmekte. Bu doğrulama spam yorumları engellemek amacıyla Google'nin koyduğu bir özellik. Fakat ziyaretçiler bunu yazmak istemez. Dolayısıyla yorum yapmaktan çekinirler. Captcha denilen sistemi kaldırmak için yazıyı inceleyin.

  • blogger.com'a giriniz.
  • "Ayarlar" sekmesine giriniz.
    Blogger Kelime Doğrulaması(Captcha) Kaldırma[Resimli]
  • Alt sekmelerden "Yayınlar ve Yorumlar"a tıklayınız.
    Blogger Kelime Doğrulaması(Captcha) Kaldırma[Resimli]
  • Gelen ekranın biraz altında bulunan "Kelime doğrulamasını göster" bölümündeki "Evet"i "Hayır" yapınız.
    Blogger Kelime Doğrulaması(Captcha) Kaldırma[Resimli]
  • Eset Nod32 Antivirüs 5 Güncel Key

    By: Unknown On: 03:23
  • Share The Gag
  • Evet Arkadaşlar Denemedim Fakat Yorum Yaparsanız Sevinirim Yorum Yapın Çalışmıyor İse Hemen Değiştirelim. 











    Yenileri : Git



    EAV-82312719
    35jj5u58sk

    EAV-82314682
    ns3nd3r7fd

    EAV-82314707
    dd5emcu7ev

    EAV-82332736
    586tcdh4r7

    EAV-82334806
    33d28dr4dt

    EAV-82380414
    aea55dfjk2

    EAV-82380419
    3xh4rt56d5

    EAV-82750361
    s73tctvh4n

    EAV-82750362
    mptj7u82c4

    EAV-82750363
    2u3p7n875h

    EAV-82750364
    c4au6f8dtx

    EAV-82750365
    7j3k3hju5c

    ESS/ ESSBE
    Username:
    EAV-82871950
    Password:
    k2amd2xrav
    07.06.2013
    Username:
    EAV-82870307
    Password:
    maxsmcd2uj
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82870306
    Password:
    a4rmnjds65
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82870327
    Password:
    2j3s82vjre
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82871777
    Password:
    vu4jhkj52c
    07-04-2013

    EAV / EAVBE
    Username:
    EAV-82871950
    Password:
    k2amd2xrav
    07.06.2013
    Username:
    EAV-83071994
    Password:
    3esnprs8m5
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83071990
    Password:
    ersfdedmps
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83072019
    Password:
    r5afbp2jaj
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83072737
    Password:
    vs732een7c
    07-04-2013

    Eset Nod32 Antivirüs 6 Güncel Key - 2013

    By: Unknown On: 03:21
  • Share The Gag
  • Merhaba Arkadaşlar 2016 Keylerini Paylaşıyorum İlki Ekim Ayına Kadar Diğerleri Yazıyor.











    Yeniler İçin : Git



    EAV-30326836
    ccka4dvsuv
    EAV-84218011 
    fk3tv8p57v

    EAV-82312719
    35jj5u58sk

    EAV-82314682
    ns3nd3r7fd

    EAV-82314707
    dd5emcu7ev

    EAV-82332736
    586tcdh4r7

    EAV-82334806
    33d28dr4dt

    EAV-82380414
    aea55dfjk2

    EAV-82380419
    3xh4rt56d5

    EAV-82750361
    s73tctvh4n

    EAV-82750362
    mptj7u82c4

    EAV-82750363
    2u3p7n875h

    EAV-82750364
    c4au6f8dtx

    EAV-82750365
    7j3k3hju5c

    ESS/ ESSBE
    Username:
    EAV-82871950
    Password:
    k2amd2xrav
    07.06.2013
    Username:
    EAV-82870307
    Password:
    maxsmcd2uj
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82870306
    Password:
    a4rmnjds65
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82870327
    Password:
    2j3s82vjre
    07-04-2013
    Username:
    EAV-82871777
    Password:
    vu4jhkj52c
    07-04-2013

    EAV / EAVBE
    Username:
    EAV-82871950
    Password:
    k2amd2xrav
    07.06.2013
    Username:
    EAV-83071994
    Password:
    3esnprs8m5
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83071990
    Password:
    ersfdedmps
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83072019
    Password:
    r5afbp2jaj
    07-04-2013
    Username:
    EAV-83072737
    Password:
    vs732een7c
    07-04-2013

    28 Mart 2013 Perşembe

    10.000 üye ile WebSultan!

    By: Unknown On: 09:08
  • Share The Gag

  • Soğuk kış aylarında içinizi ısıtacak , sıcak yaz günlerinde yüreğinizi ferahlatacak bir Webmaster dayanışma platformu. Türk Webmasterlar için özgür sohbet , webmasterlar arası dayanışma ve E-Ticaret imkanı sunan internet sitemiz kullanıcılarına kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor.

    E-Ticaret , en güncel teknoloji haberleri , hosting-domain , seo , hazır sistem forumlarımız ile kullanıcılarımıza 7 / 24 hizmet veriyor.

    WebSultan , Webmaster sitesinin amacı yeni nesil webmasterlara , dayanışma ortamının sağlanabileceği , temiz-dürüst ticaretlerin yapılabileceği , her türlü konuda destek alabileceği bir ortam yaratmaktır.

    Akrep Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:55
  • Share The Gag
  • : Yaptığı şeyler, olaylar karşısındaki duruşları Akrepleri diğer insanlardan ayırır ve özel yapar.

    Başak Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:55
  • Share The Gag
  • : Karşısındaki öküz olsa da bir Başak insanlığını bozmaz.

    Terazi Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:52
  • Share The Gag
  • :Bir Teraziye "Seni seviyorum" deme! Kafanı kullan ve farklı bir şey yap bırak sevip sevmediğine o karar versin!

    Kova Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:50
  • Share The Gag
  • : Kova kendisine laf çarpmaya kalkana bir çarpar bir de duvar çarpar.

    Yay Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:50
  • Share The Gag
  • : Çok güler Yay Ama her gülüşü bir mutluluk ifadesi değildir. Siniri bozulduğunda da güler... Acısını gizlemek istediğinde de güler..

    Aslan Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:47
  • Share The Gag
  • :Bir Aslan hayatının aşkını bulana kadar aramaya devam eder... vazgeçmez... Sadece bazen ara verir soluklanır, kalbini dinlendirir...

    Oğlak Burç Yorumu: 28 Mart 2013

    By: Unknown On: 08:46
  • Share The Gag

  • : Bazı insanlar Oğlağın ayağının altında dolaşılmaması gerektiğini ancak canları yanınca... Oğlak kuyruklarına basınca anlıyor!

    Drogba 18 Mart'ı Unutmadı!

    By: Unknown On: 08:41
  • Share The Gag
  •  Drogba 18 Mart'ı unutmadı!
    Galatasaray'da oynayan Didier Drogba 18 Mart gününde
    twitter hesabında Çanakkale Zaferi'ni kutladı. 


    Yeni Yandex.Browser'ı indirin!

    By: Unknown On: 08:30
  • Share The Gag

  • Benimle internette kolayca gezebilir, web sitelerini görüntüleyebilir ve arama yapabilirsiniz. Siteleri hızlı açarım, virüs koruması ve sevdiğiniz kaynaklara kolayca ulaşmanızı sağlarım. Üstelik Taraftarlısıda var!

    İndirmek için tıklayın.

    Atatürk'ün 40 Muhteşem Anısı!

    By: Unknown On: 08:23
  • Share The Gag


  • 1-)İZMİR SUİKASTI 

    İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
    —Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
    — Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
    — Evet, dedi. Ben yine sordum:
    — Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
    — Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
    — Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
    — Hayır.
    — O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
    — Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik. 

    O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
    — Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

    Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

    Yahya Galip KARGI

    Kaynak: Yücel Dergisi, 1948 


    2-)ASKERLE GÜREŞ
    Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
    — Sen güreş bilir misin?

    Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı. 

    Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
    — Haydi, bir de benimle güreş!

    Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
    —“Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"

    Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.

    Tahsin UZER

    Kaynak: Millet Dergisi, 1946


    3-)ALÇAK GÖNÜLLÜ
    Atatürk'ü, 1938 Gençlik ve Spor Bayramı günü, son defa, 19 Mayıs Stadyumu'nda gördüm. Şeref tribünü kapısında -o zaman küçük bir çocuk olan kızıma- o günün anısı olan rozetini taktırmayarak bir şeyler söylüyordu. Zayıf ve yorgundu.

    Kızımdan Atatürk'ün kendisine neler söylediğini sordum:
    — Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi.
    Zeki ve alçakgönüllü Atatürk rozetteki resmi görmüştü.

    Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, sanki gençliğe vedası oldu.

    Nasuhi BAYDAR

    Kaynak: Tan Gazetesi, 10.11.1946


    4-)BENİM ADIM ATA DEĞİL 
    Atatürk'ün sinirlendiği önemli bir nokta vardı. Gazetelerde, kendisine "Ata" denildiğini okudukça şöyle dedi:
    — Benim adım Ata değil, Atatürk'tür! Bazı gazeteler neden böyle yazarlar?

    Şükrü KAYA

    Kaynak: Dünya Gazetesi, 10.11.1953


    5-)GÖMÜLECEĞİ YER 
    Atatürk'ün gömüleceği yer ve toprak:
    O'nun kabri Ankara'da olacaktır. Fakat bu şehrin neresinde? Çünkü O' nun en son kuvvetli isteği bir an önce Ankara'ya dönebilmekti. Biri Büyük Millet Meclisi'nden İstasyon'a inen cadde üzerindeki yuvarlak yer, diğeri Çankaya'daki yeni köşkün mermer havuzu. Bu yerler şu nedenle konuşulmuştur:
    Bir akşam Atatürk'ün etrafında toplananlar arasında, O'nun ölümlü oluşu üzerinde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi tekrar etmişti. "Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." dedikten sonra "Milletim beni istediği yerde yatırsın, yeter ki beni unutmasın," demişti. Meclisin altındaki yuvarlak yeri ortaya atan kişiye ise, "iyi ve kalabalık bir yer, fakat ben böyle bir arzumu milletime vasiyet edemem". Ancak, gene o akşam ileri sürülen bir fikrin kendisini çok duygulandırdığını, bugün bile hatırlıyorum.
    Memleketin bütün sınır boylarından getirilecek toprak üzerinde yatmak. Recep Peker, hararetle bu fikrin sembolik savunmasını yapmıştı.

    Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: "Bunu unutma!" demişti.

    Prof. Dr. Afet İNAN





    6-)SOKAK ÇOCUĞU

    Atatürk'e, düşmanlarından bir bayan, bir yabancı gazetede (sokak çocuğu ve zalim) diye yazılar yazmak küçüklüğünü göstermişti.
    Bir gün Yat Kulüp'te Atatürk, arkadaşlarına bu yazıdan söz ederek demiştir ki:

    — Bana sokak çocuğu diye yazmış... Ben pek küçük yaşta yatılı bir öğrenci olarak okullara girmedim. İdadi'den Harp Okulu'na, oradan da orduya hizmete gittim. Sorarım sizlere, benim sokakta oynamaya vaktim mi vardı? Bana (zalim) diyormuş... Ben eğer bu vatana ihanet eden birkaç adamı mahkemeye vererek, kanun çerçevesinde bu adamlar cezalarını buldularsa, benim onlara karşı sevgimden ziyade, Türk milletine sevgim daha büyüktür... Bu nedenle Türk milletine onların zararlı vücutlarını feda ettim..." demişlerdir.

    Enver Behnan ŞAPOLYO

    Kaynak: Enver Behnan Şapolyo - Milli Mücadele Tarihi, 1944 


    7-)MUTSUZ LİDER 
    Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden yoksun bırakılması acısını hüzün dolu sözlerle şöyle anlattı:

    —Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız. Benim gözümde bunun ne büyük mutluluk olduğunu bilemezsiniz. Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım. Bütün eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır. Haydi şimdi buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, arzu ettiğiniz gibi eğlenin. Ben de bunun hayaliyle avunurum." dedi.

    O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık.

    Damar ARIKOĞLU

    Kaynak: Damar Arıkoğlu - Hatıralar, 1961 


    8-)ABDÜLHAMİD 
    1937 yılında idi. Yaz aylarından biri. Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede "Makedonya" adlı bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşamüstü Başyaver Celâl (Üner) Bey beni telefonla aradı. Dolmabahçe Sarayı'na davet edildim. Ve Saraya gidince de, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıldım. Bir kapı açıldı, kendimi Büyük Adamın karşısında buldum. Saygılarımı bildirince, belli bir iki nezaket cümlesi ile beni okşadı. Sonra:
    — Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilân edildiği zaman küçük bir çocuk olman lâzım. Fakat kutlarım, o günleri iyi canlandırıyorsun. Yalnız Abdülhamit’i hiç sevmediğin belli.

    Biraz durdu. Elindeki bir renkli kalemi, önünde açık duran kalın ciltli bir Fransızca kitaba dikine vurarak düşünür gibi oldu. Ben susuyordum. Bu hal bir iki dakika devam etti. Sonra birdenbire şu sözler çıktı ağzından:
    — Sevme Abdülhamit’i! Yine de sevme! Fakat sakın anısına hakaret edeyim deme. Senin kuşağın biraz daha ölçülü kararlar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Kişisel kanımı kısaca söyleyeyim: Tecrübe göstermiştir ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun durumu kuşkulu ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette, Abdülhamit’in yönetimi büyük hoşgörüdür. Hele bu yönetim on dokuzuncu yüzyılın son yıllarında uygulanmış olursa...

    Bunun üzerine ayrılmama müsaade buyurmuşlardı. Saygılarımı tekrarlayarak huzurundan uzaklaştım.

    Nizamettin Nazif TEPEDELENLİOĞLU

    Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 31.07.1958 


    9-)YANINA ALDIĞI İLK ER
    O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağları eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:
    — Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
    Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
    — Söyle niçin ağlıyorsun?
    İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
    — Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:
    — Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
    Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

    Burhan Cahit MORKAYA


    10-)KAHRAMAN TÜRK KADINI
    17 Mart 1923 Tarsus:

    Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.

    Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
    —“Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
    Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.

    Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:

    —“Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."

    Taha TOROS


    11-)TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM
    Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.
    — Binbaşı mısınız?
    — Hayır.
    — Albay mı?
    — Hayır.
    — Korgeneral mi?
    — Hayır.
    — Peki nesiniz?
    — Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
    - Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

    General SHERRIL

    Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935 


    12-)SURİYE HEMŞİRENİZİ DE KURTARINIZ 
    1923 Mart'ının 17. Cumartesi günü Mersin'e giriyoruz. İstasyonda yaya olarak topluluk halinde ilerlerken, yolun ortasında, aynen Adana'ya girerken olduğu gibi, büyük bir levha taşıyan birkaç kız, Şef in karşısına çıktı.

    Levhada şu cümle yazılı idi:

    "Suriye hemşirenizi de kurtarınız."

    İki gün evvel Adana'da Antakya ve İskenderun için yapılan o levhalı gösteri, Antakyalı kızın o herkesi ağlatıp sızlatan hıçkırıklı söylevi ve Şef'in ona verdiği tarihi cevapla, yüce bir nitelik almıştı. Şef şimdi bu Suriye levhasına ne diyecekti?
    —“Her millet layık olduğu mutluluğa erişir!" dedi ve yürüdü.

    İsmail Habip SEVÜK


    13-)GENELGEYLE DEVRİM OLMAZ

    1924 yılının ilkbaharıydı. Erzurum ve Pasinler'de depremde birçok köyün evleri yıkılmıştı. Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler'e gelen Atatürk, halkın içinden ihtiyar bir köylüyü çağırdı:
    — Depremden çok zarar gördün mü, baba? diye sordu. Atatürk ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:
    — Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin? İhtiyar, Kürt şivesiyle:
    - Valle Padişah bilir! dedi
    Atatürk gülümsedi. Yumuşak bir sesle:
    — Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne?
    İhtiyar tekrar etti:
    — Padişah bilir!...

    Bu cevap karşısında kaşları çatılan Atatürk, Kaymakam'a döndü:
    — Siz daha devrimi yaymamışsınız! dedi
    Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat kâtibi:

    — Köylere genelge yolladık Paşam, dedi. Atatürk'ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:
    — Oğlum, dedi, genelgeyle devrim olamaz!...

    Ahmet Hidayet Reel

    14-)BEN CEPHEYE GİDİYORUM

    Bir akşam Recep Bey (Peker) beni ve İhsan Bey'i evine akşam yemeğine çağırdı. Ayağım burkulmuş, alçıda idi. Koltuk değnekleriyle gittim. Gazi Paşa da Refet (Bele) Paşa'nın evinde imiş. Bizim Recep (Peker) Bey'in evinde bulunduğumuzu haber almışlar. Yaver Muzaffer (Kılıç) telefonla beni çağırdı. Kendilerini beklememizi söyledi.

    Gazi, gece yarısından sonra geldi. Fazlaca alkollü idi.
    —“Vakit geç oldu. Oturamayacağım gideceğim."
    Dedi ve giderken beni, İhsan ve Recep (Peker) Bey'i baş başa getirdi. Ellerini omuzlarıma atarak:
    —“Ben doğruca cepheye gidiyorum, düşmana taarruz edeceğim," dedi.

    Hepimiz şaşırdık ve telaşlandık. İhsan Bey:
    —“Paşam, ya muvaffak olamazsan?" deyince:
    —"Ne?... Bir haftalık süre içinde onları yok edip denize dökeceğim." karşılığını verdi.

    Ali KILIÇ

    Kaynak: Ali Kılıç - Hatıralar, 1955 

    15-)YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM

    Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dâhil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:
    — İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

    Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada 

    Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:
    — Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

    Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine mal eden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

    Ord. Prof. Sadi IRMAK

    Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978 

    16-)SAVAŞ EMİRLERİ

    Şükrü Kaya'nın, bir 30 Ağustos Zafer Bayramı gecesi sofrada:

    —“Paşam, İstiklal Savaşı'nda Başkomutan sıfatıyla muharebelerde verdiğiniz emirler bir yerde toplanmış mıdır?" sorusuna verdiği yanıt:

    — Bir gün Kurtuluş Savaşı'nın, Millî Mücadele'nin askeri tarihini yazacaklar, belki de benim Başkomutan sıfatıyla verdiğim bir yazılı ve imzalı emrime rastlamayacaklardır. Savaş arkadaşlarım buradadır, hep bilirler, ben muharebede daima o cepheden bu cepheye gider, yapılması gereken hareketleri Komutanlara dikte eder, onlara not ettirir ve kendilerini de inandırdıktan sonra, 'Şimdi ordu birliklerimize derhal bu hareketlerin yapılmasını kendi imzanızla bildiriniz.,.' derdim."

    Nejat SANER

    Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi - 13.11.1970 

    17-)SELANİK

    Millî Mücadele henüz bitmiş, ordularımız Meriç sınırına dayanmıştı. Çankaya'da oturuyorduk. Atatürk'ün Selanik'ten çocukluk arkadaşı Nuri Conker dedi ki:

    —“Paşam, ne duruyorsunuz? Her şey elinizde. Selanik'teki eviniz boş duruyor. Bir sözünüzle orada oturabilirsiniz. Size kim engel olabilir?" Atatürk, hepimizin yüzüne baktı ve şunları söyledi.

    —“Böyle bir hareket bütün Avrupa'yı aleyhimize birleşmeye sevk eder. Büyük bir mücadele iyi bir biçimde sona erdi. Tehlikeli bir maceraya atılamam."

    Hamdullah Suphi TANRIÖVER

    Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 16.11.1941

    18-)17 MART 1923 TARSUS 

    Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
    Millî Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
    —“Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
    Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
    Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
    —“Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."

    Taha TOROS

    Kaynak: Taha Toros - Atatürk'ün Adana Seyahatleri, 1981 

    19-)İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR

    Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana:
    — Kuvayı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti.

    Falih Rıfkı ATAY

    Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955

    20-)İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI

    Hastalığının ilerlemiş zamanında:
    "Hatta bir gün, bizim önümüzde bazı siyasi sorunlara değinip Romanya' da yapılan hükümet değişmesinden söz ederken, bir patriğin işbaşına gelmiş olmasından hayret duyduğumu söyledim. Bu nedenle İkinci Dünya Savaşı'nın da yaklaşmakta olduğunu anıştırarak dedi ki:
    —“Bir savaş çıktığı takdirde, kanımca yansız kalmalıyız. O zaman birçok fırtınalar kopacak. Devlet gemisini gayet ustaca yöneterek işin içinden sıyrılmaya çalışılmalıdır." dedi.

    Prof. Dr. Nihat Reşat BELGER

    Kaynak: Nihat Reşat Belger - Atatürk'ün Hastalığı

    21-)ELİF, LAM, MİM NE OLACAK?

    Atatürk, Kuran’ın Türkçe'ye çevrilmesine karar verdikten sonra Kâzım Karabekir Paşa kaygıya düşmüştü. Büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde bir gün dayanamayarak Atatürk'e sordu:
    —“Kuran’ın Türkçeye çevirisini emretmişsiniz."
    —“Evet."
    —“Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?"

    Atatürk hayretle Karabekir'in yüzüne baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi:
    —“Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacak" dedi.

    Hamdullah Suphi TANRIÖVER

    Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 13.08.1966

    22-)MEDRESELER

    Rize gezilerinde medreselerin açılması için kendisine başvuran hocalara; öfke ve sertlikle ve herkesin önünde:

    —“Para istiyorsanız size millet yetecek kadar verecektir. Açsanız karnınızı doyuracaktır. Medreseler bir daha açılmayacaktır, anladınız mı?" diye bağırdı.

    Prof. Mahmut Esat BOZKURT

    Kaynak: Mahmut Esat Bozkurt - Atatürk İhtilali

    23-)DİL ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI

    Dil alanında bir kaynak sorununu ileri sürünce, ortaya, kâğıt kalem ve Atatürk'ün kendi eliyle açıklamalar yapılmış diksiyonerler getiriliyor. Yunancadan getirilen kelimelerin, onları bir başka dile bağlayan daha eski bir etimolojisi aranıyor.

    — Ana kökü arayacağız, diyor.
    Ve dil hakkındaki kuramını anlatmaya başlıyor ve bir gülüşle:

    — Uzun bir çalışmadan sonra, bunu bulduğum zaman, Sakarya savaşını kazandığım dakikadaki mutluluğu duydum, diyor.

    Prof. PITTARD





    24-)KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR

    Bir gece beraber oturuyorduk. Yanımızda Siirt milletvekili Mahmut Soydan, şimdiki Macaristan elçimiz Ruşen Eşref Onaydın, bir de Soysallı vardı. Atatürk, ertesi günü Büyük Millet Meclisi'nde okuyacağı söylevi hazırlıyordu. Mahmut'la Ruşen Eşref not tutuyorlardı. Atatürk ara sıra bana da, "Ne dersin?" diye soruyordu. Ben ne diyebilirim? Hiç... Sonra Atatürk bana döndü ve dedi ki:

    — Bu memleketin efendisi kimdir?

    Düşündüm. Karşılığı o verdi:
    — Türk köylüsüdür, dedi. Ve devam etti:

    - Türk köylüsü "Efendi" yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez!...

    Prof. Mahmut Esat BOZKURT

    Kaynak: Tan Gazetesi, 10.11.1942

    25-)YENİ KELİMELER

    Atatürk, yeni kelimeler için şöyle derdi:
    "Onları ortaya atmak gerekir. Millî duygumuz hangisinden hoşlanır ve onu kullanırsa, o zaman sözlüğümüze koyalım."

    Prof Dr. Afet İNAN

    Kaynak: Afet İnan - Atatürk'ten Hatıralar

    26-)ÖĞRENCİ GÖZÜNDE ÖĞRETMEN

    Çankaya'da bir ilkokul açılmıştı. Köşkün çevresinde bulunan bu okulu bir gün Atatürk ziyaret etmiş.

    Öğretmen tahta başında öğrencilere ders veriyormuş. Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işaretini vermiş, çocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yüzünü tahtaya çevirerek derse devam etmiş. Atatürk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve çıkarken öğretmen yine aynı ses, aynı eda ile çocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş.
    Gazi kapıdan çıkarken yanındakilere:
    - "Gördünüz mü öğretmeni? Cumhurbaşkanına önem vermedi" demiş ve ilave etmiş:
    - "İlk öğretmen vatanın en hayırlı elemanı. Onlar vatan çocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta çocuklaşmalardır. Onların gözünde en sevgili öğrencilerdir. Bu öğretmen eğer dersini bırakıp saygısını göstermek için yanıma gelseydi ve çıkarken beni merdivenlere kadar 
    geçirse idi, öğrencileri gözünde küçülür, belki prestijini kaybederdi. Öğrenci gözünde en saygılı, en büyük adam öğretmendir." demişlerdir.

    Asaf İLBAY
    Kaynak: Tan Gazetesi, 08.06.1949 

    27-)ANADOLU'NUN MÜZİĞİ

    tatürk söylüyor:
    - Montesquieu'nun, "Bir milletin musikicilikteki akışına önem verilmezse, o milleti ilerletmek mümkün olamaz" sözünü okudum, doğrularım. Bunun için, musikiciliğe pek çok özen göstermekte olduğumu görüyorsunuz.
    - Biz Batılılara göre, doğu musikiciliğinin kulaklarımıza gelen tuhaflık yönünden söz ettim ve dedim ki; Doğunun tek anlayamadığımız bir tarafı varsa,o da onun musikiciliğidir.
    Gazi, itiraz ederek şöyle demiştir:
    - Bunlar hep Bizans'tan kalma şeylerdir. Bizim gerçek musikimiz Anadolu halkında işitilebilir.
    - Bu ezgilerin geliştirilmesi mümkün değil midir?
    - Batı musikiciliği bugünkü durumuna gelinceye kadar, ne kadar zamanlar geçti?
    - Dört yüz yıl kadar geçti.
    - Bizim bu kadar süre beklemeye zamanımız yoktur. Bunun için, batı musikiciliğini almakta olduğumuzu görüyorsunuz.

    Emil LUDWIG

    Kaynak: Emil Ludwig - Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri 

    28-)SEN NE OLACAKSIN Kİ?

    Mustafa Kemal, Selanik'te yine bir akşam o zaman Sağlık Müfettişi olan eski Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Araş, Nuri Conker, Salih Bozok beylerle birlikte Olimpiyos birahanesinde oturmuşlar içerlerken, devletin dış siyaseti söz konusu oluyormuş. Bu arada Mustafa Kemal Bey birtakım acı eleştiriler yaptıktan sonra işi şakaya dökmüş ve Tevfik Rüştü Bey'i göstererek:
    - "Bu yanlış siyaseti bir gün doktor aracılığı ile düzelttireceğim." Deyince, yakın ve teklifsiz arkadaşı olan Nuri Conker:
    - "Ne? Ne... Sen mi düzelttireceksin?"
    Diye küçümseme ile sormuş. Bunun üzerine Nuri (Conker) Bey'le aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:
    - "Evet, ben doktoru Dışişleri Bakanı yapacağım. Bütün yanlışlıkları ona düzelttireceğim."
    Nuri Bey şaka ile sormuş:
    - "Demek sen doktoru Dışişleri Bakanı yapacaksın. O halde ya beni?"
    - "Seni de vali ve komutan yaparım!"
    Bu konuşmaya, hazır bulunan Salih Bozok da karışıyor:
    - "Herhalde bu arada beni de bir şey yaparsınız?"
    Mustafa Kemal Bey Salih'in bu sorusuna, biraz düşündükten sonra:
    - "Salih, seni yaver yapacağım ve yanımdan ayırmayacağım." Cevabını verince Nuri Bey yine dayanamamış, tekrar atılarak:
    - "Allah’ını seversen, sen ne olacaksın ki, hepimize şimdiden böyle birtakım onurlar veriyorsun?" demiş.
    Mustafa Kemal Bey, Nuri Bey'in bu sorduğu soruya gülerek:
    - "Bu memuriyetleri, bu onurları veren ne olursa işte ben o olacağım."
    Diye karşılık vermiş.

    Ali KILIÇ
    Kaynak: Milliyet Gazetesi, 15.10.1951 

    29-)MİLLETİMİN ŞEREFİNE İÇİYORUM

    Bir akşam, birdenbire Saray'dan kalkarak Gülhane Parkı'nda Halk Partisi'nin verdiği bir açık hava toplantısına gittiğimiz zaman, orada toplanan on binlerce insana harf devrimini müjdelemiş ve bu sırada ayağa kalkarak millete hitaben:
    "Arkadaşlarım, bu elimdeki rakıyı evvelce padişahlar da, halifeler de içerlerdi. Fakat onlar saraylarında, dört duvar arasında içiyorlardı. Ben ise sevgili milletimin önünde ve onun şerefine içiyorum."
    Diye kadehini kaldırdığı zaman halkın alkış tufanı arasında Sarayburnu dakikalarca çınlamıştı.

    Ali KILIÇ
    Kaynak: Milliyet Gazetesi, 1952

    30-)HARF DEVRİMİ

    Yeni Türk alfabesinin ilk biçimlerini kendisine götürdüğüm zaman, Komisyonun en aşağı beş yıllık bir geçiş dönemi düşündüğünü söylemiştim. Gazeteler önce birer sütunlarını yeni harflere ayıracaklar, yavaş yavaş bu sütun sayısı artacak, sonunda bütün gazeteler yeni harflerle çıkacaktı. Okullar için de buna benzer basamaklı yöntemler düşünmüştük.
    Dikkatle dinledikten sonra bir daha sordu:
    - Demek beş yıl düşündünüz?
    - Evet!
    - Üç ay! dedi.
    Donakaldım, üç ay! Üç ay içinde bütün memleket yayını Lâtin harfleriyle değişecekti. İlâve etti:
    - Ya üç ayda uygulayabiliriz, yahut hiç uygulayamayız. Sizin Arap harflerine bırakacağınız sütunlar yok mu, onların adedi bire de inse, herkes yalnız o sütunu okur ve beş yıl sonra, tıpkı yarın başlar gibi başlamaya zorunlu kılarız. Hele arada bir buhran, bir savaş çıkarsa attığımız adımları da geri alırız.

    Falih Rıfkı ATAY

    31-)PROGRAMSIZLIK

    Sen değil mi ki, bir kitapta okuduğum şu: Napolyon'a sormuşlar: Programınız nedir? O da cevap vermiş ki:
    - "Ben yürürüm, program benim hareketimden çıkar" sözüne:
    - "Evet ama o türlü giden, sonunda başını Sent Helen kayalarına çarpar" düşüncesini ekledin.

    Ruşen Eşref ÜNAYDIN

    Kaynak: Ruşen Eşref Ünaydın - Atatürk'ü Özleyiş

    32-)ŞAPKA KONUSUNDA

    Atatürk, bir gün, lütfen bu konuda fikrimi sormuşlardı. O sırada Musul işi, aleyhimize sonuçlandığı için, rahmetli hayli sıkıntılı idi.
    Şu karşılığı vermek cesaretinde bulundum:
    - "Şapka giymek, bu millet hesabına bir Musul fethinden üstündür!"
    Atatürk, hafifçe gülümsediler. Ve kaşlarını birkaç defa eğerek gönlümü okşadılar.

    Prof. Mahmut Esat BOZKURT

    Kaynak: Mahmut Esat Bozkurt - Atatürk İhtilali

    33-)NEDEN KASTAMONU?

    Şapka giymek için neden Anadolu'nun en çok bağnaz görünen bir bölgesini seçtiğini sormuştum.
    Dedi ki:
    - O tarafa ilk defa gidiyordum. Halk o kadar beni görmek merakında idi ki, başımda ne ile görse öyle kabul edecekti. İzmir tarafına gitseydim, yalnız şapkamı görürlerdi.

    Falih Rıfkı ATAY
    Kaynak: Ulus Gazetesi, 10.11.1946

    34-)İŞTE SONUÇ

    Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa'ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kütlesi iskelede etrafını çevirmiş bulunmakta idi. Bir kadının, elinde bir kâğıtla Atatürk'e yaklaştığı görüldü. Zayıf bir kadındı. Ata'nın yolunu keserek titrek bir sesle:
    - Beni tanıdın mı oğul? dedi... Ben sizin Selanik'te komşunuzdum. Bir oğlum var: Devlet Demir Yolları'na girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat Müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış... Ne olur bir kere de siz söyleyiniz.
    Atatürk'ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek sesle:
    - Oğlunu almadılar mı? dedi. Ben salık verdiğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş... Çok iyi yapmışlar... İşte Cumhuriyet böyle anlaşılacak...
    Kadın kalabalığın içinde kaybolmuştu. Ve Atatürk adeta kendinden geçercesine dolu bir sesle:
    - İşte Cumhuriyetten beklediğimiz sonuç... diyordu.

    Hulusi KÖYMEN
    Kaynak: Uludağ Dergisi, 1941 

    35-)PORTRE

    İstanbul'un kurtuluşundan yirmi üç gün sonra Cumhuriyet ilan olunur ve Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçilir. 1924'ün 2 Ocak tarihinden 22 Şubat'ına kadar İzmir'de bulunur. İzmir'e giden bir Kurul arasında Çallı İbrahim de vardır.
    Çallı, Atatürk'le karşılaşır ve kendisine:
    - Türk milletinin gönlündeki Mustafa Kemal'in portresini yapmama izin verir misiniz Paşam? der. Atatürk de:
    - Mademki gönüllerde yaşayan Mustafa Kemal'i çizmek istiyorsun, benim modelliğime gerek yok, yanıtını verir.
    Daha sonra Çallı, bazı araştırmalarına dayanarak Atatürk'ün koltukta oturur, sivil giysili/fraklı tablosunu oluşturur.

    Oğuz ÖZDEŞ

    36-)YAKUP CEMİL

    Savaşın ortalarında Binbaşı Yakup Cemil (Babıâli baskınında Mazım Paşa'yı öldüren) savaşın kötü yöneltilmesinden ve memleketin felakete gitmesinden dolayı bir hükümet darbesi yapmaya girişti. O gece Enver Paşa'yı öldürecekti ve kuracağı hükümette Mustafa Kemal Paşa, Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) ve Başkomutan Yardımcısı olacaktı.
    Bir arkadaşı hükümete sır vermiş, Yakup Cemil idam edilmişti.
    Atatürk bana demişti ki:
    - Yakup Cemil, girişimini başarsaydı, ben yeni görevi kabul ederdim. Fakat Harbiye Nazırı olunca ilk işim Yakup Cemil'i kurşuna dizdirmek olurdu.

    Ali Fuat ERDEM

    Kaynak: Ali Fuat Erdem - Atatürk

    37-)TARAFSIZLIK

    Serbest Fırka zamanında:
    Gazi:
    - Fethi (Okyar) Bey, Süreyya (İlmen) Paşa'yı partinize aldığınıza çok memnun oldum; kendisi hem şehirci. hem teşkilatçıdır, buyurdular. Ondan sonra bana dönerek:
    - Bak, ben Cumhurbaşkanı olarak tarafsızım. Bir partinin başında pek sayın arkadaşım İsmet Paşa hazretleri bulunuyorlar. Diğer partinin başında da pek sayın arkadaşım Fethi Beyefendi bulunuyorlar. Bu iki parti birbirleriyle mücadele eyleyeceklerdir. Lakin dünyaya karşı da: "Türkiye'de de bir siyasal eğitim mevcut olduğunu" kanıtlayacaksınız, buyurdular.
    Ondan sonra, sofrada bulunanlara hitaben:
    - Bakınız! Ben, Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu iki partiye karşı tarafsız kalacağım, dediler. Şükrü haili ve Abdurrahman Nazif Paşalara da:
    - Ordu. siz de benim gibi daima tarafsız kalacaksınız; bu iki partinin mücadelelerine karışmayacaksınız, buyurdular.

    Süreyya İLMEN 
    Kaynak: Süreyya İlmen - Zavallı Serbest Fırka 

    38-)SİYASET ENTRİKASI

    Anadolu hareketinin ilk günlerinde siyasi hırslarıyla tanınmış olan bir bayanla konuştuğu sıralarda, ona şu sözleri söylemiş:
    — Hanımefendi, sizin çok güzel gözleriniz var; ben de güzel gözleri çok severim. Buna rağmen, söyleyeyim: Eğer siz, gözlerinizin kuvvetine güvenerek siyasal bir rol oynamak isterseniz haber vereyim ki başarılı olamazsınız. Çünkü ben siyaseti güzel gözlü hanımefendilerden çok fazla severim!"
    Bu sözleri, o zamana ait bir siyaset entrikasının öyküsü esnasında O'nun ağzından bizzat dinledim ve hemen hemen kelime kelime saklayıp şimdi aktarıyorum.

    Muhiddin BİRGEN
    Kaynak: Muhiddin Birgen - O'nun İçin Yazılanlar, Söylenenler 

    39-)SORUMLU

    Gazi, memlekette yapılan iyi işlerden söz eden bir zatın:
    - "Paşam, halk bütün bu iyi şeyler sizin eserinizdir, diyor" sözüne karşı:
    - "Evet; halk bütün iyiliği benden bildiği gibi, bütün fenalıkları da bana yüklüyor" buyurmuştu.

    Ahmet Hamdi BAŞAR
    Kaynak: Ahmet Hamdi Başar - Atatürk'le 3 Ay

    40-)SONUCU BAŞLANGIÇTAN BERİ BİLİYORDUM

    Başarınızdan hiç kuşkulandınız mı?" diye sordum.
    - "Hayır! Asla" diye yanıtladı. "Ben bütün planı en başlangıçtan beri olduğu gibi gördüm (hiç cephanemiz olmadığı zamanlar bile) sonucu bildim. Biz kan akmasına ve yıkıntıya engel olmak için uzun zaman geciktik. Fethi (Okyar) Bey, son bir başvurulacak yol olarak Londra'ya gitti, çünkü biz kanla değil, yazıyla yapılmış bir antlaşma istiyorduk."

    Grace ELLISON
    Kaynak: Yücel Dergisi, 1940


    Alıntıdır.

    Tarihin en büyük saldırısı İnternet'i yavaşlattı!

    By: Unknown On: 08:04
  • Share The Gag


  • Uzmanların, tarihin en büyük siber saldırısı olarak nitelediği saldırı sonucunda dünya çapında internetin yavaşladığı bildiriliyor. Bir haftadır yaşanan bu yavaşlama 10 ülkenin polisi tarafından soruşturuluyor.

    İstenmeyen e-postalarla mücadele için çalışan bir grup ile sunucular arasındaki çekişme, merkezi alt yapının zarar görmesine yol açtı.
    Uzmanlar, Netflix gibi sıklıkla kullanılan hizmetler üzerinde ciddi etkisi olan durumun, bankacılık ve eposta hizmetlerine sıçramasından endişe ediyor.
    10 ülkenin ulusal siber polis ekipleri saldırılarla ilgili soruşturma yürütüyor.
    İstenmeyen epostalarla mücadele amacıyla Londra ve Cenevre merkezli olarak faaliyet yürüten Spamhaus adlı grup, bu amaçla tehlikeli saldırılar için kullanılan sunucuları ve veri tabanlarını yasaklılar listesine alıyor.
    Grup son dönemlerde, çocuk pornografisi ve terörizmle bağlantılı içerik dışında her şeye ev sahipliği yapacağını açıklayan Cyberbunker adlı bir sunucuyu da yasaklılar listesine eklemişti.
    Cyberbunker'ın sözcüsü olduğunu iddia eden Sven Olaf Kamphuis, mesajında, Spamhaus'un pozisyonunu istismar ettiğini ve bu grubun internette neyin yayılıp neyin yayılmayacağına karar vermesinin doğru olmadığını belirtti.
    Spamhaus, saldırının arkasında Doğu Avrupa'daki suç örgütleriyle birlikte Cyberbunker'ın da bulunduğunu belirtiyor. Cyberbunker, BBC'nin konuyla ilgili soruşturmaların henüz bir yanıt vermedi.

    Mustafa Kemal Atatürk'ün milletimize yaptığı hizmetler

    By: Unknown On: 08:02
  • Share The Gag


  • Atatürkün Türk Milletine Yaptığı Hizmetler Nelerdir
    Atatürkün Türk Milletine Yaptığı Hizmetler maddeler halinde

    Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’yi Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak amacıyla birçok hizmetler ve devrimler yaptı. Bu devrimler şu şekilde sıralanabilir;

    1. Siyasal Devrimler:
    · Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
    · Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
    · Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

    2. Toplumsal Devrimler
    · Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
    · Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
    · Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
    · Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
    · Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
    · Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

    3. Hukuk Devrimi :
    · Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
    · Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

    4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
    · Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
    · Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
    · Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
    · Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
    · Güzel sanatlarda yenilikler

    5. Ekonomi Alanında Devrimler:
    · Aşârın kaldırılması
    · Çiftçinin özendirilmesi
    · Örnek çiftliklerin kurulması
    · Sanayiyi Teşvik Kanunu’nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
    · I. ve II. Kalkınma Planları’nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması

    Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934′de TBMM’nce Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verildi.

    Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk’ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

    Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

    15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet’in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku’nu okudu.

    Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923′de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.

    1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli Türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox’a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı.

    Neden blog kurmalıyız?

    By: Unknown On: 07:58
  • Share The Gag


  • Merhabalar arkadaşlar,
    bana gelen çok soru var. Genelde blogların gereksiz yere kurulup, abuk subuk temalar ile mahvedildiği söyleniyor. Ve buna rağmen hala blog açmalımıyız deniyor? 1-2 yıl önce Forumlar hakkında aynı şeyler söyleniyordu. Şimdi blog'a da aynı söylentiler gelmeye başladı. Buda blogta tarihe mi karışıyor sorularını bize yönlendirdi. Buyurun cevaplayalım;

    Blog ilk çıktığı günden bu yana insanların düşüncelerini belirtmek için kurulan kişisel ve ya kurumsal makalelerden oluşan basit web sitesidir. Lakin günümüz de bu basitlik düşünülmeksizin çok güçlü bloglar yapıldı. Ve bu sitelerin büyümesinin en büyük sebebi özgün, doğru ve kaliteli paylaşımlar gerçekleştirmeleridir. Buna rağmen insanlar şöyle bir soru daha soruyor. Ben zaten kendim yazıyorum ama bir şey olduğu yok? İnternet sitenize bakış açınız asla bu olmamalı zaten en büyük sebepte bu çoğumuz gelir elde etmek için site açıyoruz. En azından ikincil hedefimiz kesin reklam oluyor. Ama bakın ki; Bir çok ünlü blog sitesi. Reklam potansiyeli düşüncesi ile yayına girmiyor. Hepsi insanlara yeni bilgiler katmak için açılıyor. Ve emin olun o kişiler güçlü kaynakları kullanıyorlar ve kendi bilgi düzeyleri doğrultusunda konuları yorumluyorlar. 

    Bunun en büyük sebebi şu; İnsanlar ilgi çekici olmayan başlıklardan, içeriklerden nefret eder. Bir insanı çekmek için başlık ve ilk cümleye çok dikkat etmelisiniz. Burada örnek vermek gerekirse; ABC teknoloji sayesinde devrim geçireceğiz! yerine ABC teknolojisi sayesinde para kazanacağız! şeklinde başlıklarla insanlara yaklaşım sağlayın. Ve ilk cümleniz de insanları baymayın bazı arkadaşlarımız şunları yazıyor; Merhabalar, diğer konumuzda şundan bahsetmiştik ve şunu yapmıştık bu konumuzda şundan bahsedip bunu yapıcaz! İşte bu sizi bitirir! Asla ama asla insanların nefret edeceği konulara girmeyin ve herkesin sevdiği Şan, Şöhret, Para ve Ünvan olaylarına dikkat ederek konunuzu düzenleyin. Ayrıca dümdüz yazı yazmayın, her şeyi maddeler halinde resimli, ikonlu olarak yapılandırın.

    Blog kurduktan sonra, ilk hedefiniz insanlara ve arama motorlarına bunu iyi göstermek olsun.

    Güvenlik yazılımları, İmza projeleri sayesinde siteniz bir artı kazanır.
    Arama Motoru optimizasyonu ve SEO Araçları kullanmak size bir artı kazandırır.

    Ama unutmayın ki; İçi boş olan bir şey, asla para etmez.

    Yazılarınız kopyalanınca kaynak kodunuzu çıkartın.

    By: Unknown On: 07:45
  • Share The Gag
  • Merhaba arkadaşlar, bu sorun çok sık karşımıza çıkıyor. Bunun için size vereceğim linkten kodunuzu alıp bunu engelleyebilirsiniz. :)

    İlk önce www.tynt.com adresine girelim. (Resimlere bakarak yapabilirsiniz.)




    26 Mart 2013 Salı

    Mersinde Su Kesintisi! (29 - 30 Mart)

    By: Unknown On: 08:46
  • Share The Gag


  • Mersin genelinde 29 Mart 2013 tarihinde saat 12:00’den başlamak üzere 30 Mart 2013 tarihi saat 24:00 saatine kadar su verilemeyecektir.
    Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre,'' Denetleme Kontrol ve Veri Toplama Sistemi işi kapsamında D1(Ana içme suyu deposuna), D2 Su Deposuna ve Karacailyas Pompa İstasyonuna ait olan mekanik montaj demontaj işlerinin 2. Aşaması  için 29 Mart 2013  Cuma günü saat 12.00’den başlamak üzere 30 Mart 2013 tarihi saat 24.00’e kadar Mersin genelinde su kesintisi yapılacaktır'' denildi.
    Çalışmaların erken bitmesi durumunda suların, belirtilen süreden daha önce verilebileceği, vatandaşların musluklarını kapalı tutup, tedbirli olması Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için buna göre tedbir almaları istendi.

    Yandex Adsense

    By: Unknown On: 07:59
  • Share The Gag

  • Yandex Adsense dememizin sebebi bu sistem Türkiye'de aktif olmadığından dolayıdır. Bu sistem Türkiye'de aktif hale geldiğinde adı Yandex Reklam ağı olarak karşımıza çıkacaktır. 

    Reklam Ağının Sayfası:

    Yandex SEO ile İlgili bilmemiz gerekenler

    By: Unknown On: 07:55
  • Share The Gag


  • Yandex SEO ile İlgili bilmemiz gerekenler

    “Yet Another Indexer” yani “Bir Başka İndeksçi” kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşmuştur. Anlayacağınız adından da tahmin etmek gerekirse index yapısı bir sitenin durumu için önemi büyük.

    Yandex ve Google benzerdirler. Google, herkesin bildiği PageRank’i (Sayfa Değeri) kullanırken, Yandex, “Değer Endeksleme” adını verdiği bir sıralama ölçüsü kullanmaktadır. Değer endeksleme, bir web sitesinin Yandex’e göre ne kadar güvenilir olduğunu gösteren bir ölçü sistemidir. Sıralama 0’dan 150.000’e kadar uzanmaktadır. Google gibi 0-10 arasında değildir. pg değeri 4 olan iki sitede yandexte aynı değerde olmayıp sıralama kriterini dahada ayrıntılı hale getirmiştir. Bu iki ölçü sistemi arasında bir kıyaslama yapılamaz çünkü Google için optimizasyon yapanlar daha yüksek Sayfa Değer’i gözetirken, Yandex için durum daha düşük değerlerin gözetilmesidir. Örneğin, Yandex’teki güvenilir, kamuya kapalı web sitelerin değerleri 150 ile 1,000 arasındadır. Tıpkı Google’da olduğu gibi, Yandex de bir sitenin değer endeksini görmeniz için size bir araç çubuğu sunar.
    Backlinler sitenizde çok olması pekte anlam taşımaz evet fazla olması iyidir ama örneğin havuz siteniz varken tencere tabak sitesinden backlink almak pekte faydalı olmayacaktır. Havuz sitesiniz için su, aqua, gemi, deniz yada tatil köylerinin sitelerinden havuz ile ilgli sitelerden backlink almak daha iyidir ve aldığınız her backlink yine yandex açısından değeri yüksek oldukça sizi daha da etkileyecektir. Hem kaliteli hemde uygunluk siteniz için daha doğru bir çalışmadır.

    Anahtar kelimeler Yandex’te indekslenen sayfalarda da önemli rol oynar. Nasıl Google adwordsten yararlanıyorsak Onun yerine Yandex’in Adwords’le aynı görevi gören Wordstat’ını kullanmaktadırlar. Wordstat, size istediğinize yönelme olanağı sunan anahtar kelimelerle kategorize edilmiş araştırma endekslerini gösterir. Google’da kullanılan bir başka araç da Google Insights’dır, bu özellik de internet kullanıcılarının en çok arananları analiz edebilmelerini sağlar. Yandex’de ise bu görevi Yandex Interests bu görevi üstlenmiştir.
    Yandex SEO uzmanları için kendi bilgi araçlarını da geliştirmiştir. Ayrıca bir dizi web yöneticisi kuralı oluşturmuşlardır ve Google web yöneticisi araçlarının tamamına eşdeğer olabilecek araçları da mevcuttur. 
    Yandex bölgesel bir yapıyada sabiptir, Bu son kullanıcı için arama sorgularında bulunduğu bölgeye göre sıralamayı çıkarması iyi bir çalışmadır. Google daki sol tarafta bulunan konum ayarı gibi, yandex sitemizi incelerken iletişişm adres telefon gibi noktalara ayrıca bir özenle dikkat etmektedir.

    23 Mart 2013 Cumartesi

    Alexa'da yükselme yolları!

    By: Unknown On: 13:41
  • Share The Gag

  • Alexa'da yükselmek için belirli maddeler vardır , Alexa'yı herşey etkileyebilir ama bu maddelere uymanız veya uygulamanız sizin açınızdan , sitenizin açısından Alexa için en iyisi olacaktır.



  • Google Chrome ve Firefox kullanıyorsanız mutlaka ve mutlaka Alexa Tooblar , Firefox'da Sparky kurmalısınız.
  • Sitenize giren herkese Alexa tooblar kullanmaya teşvik edin.
  • Şirket bilgisayarlarınıza veya sık kullanılan bilgisayarlara Alexa tooblar kurun.
  • Blog veya sitelerinize Webmasterlar ile alakalı içerikler girin , bu sayede Alexa tooblar kullanan Webmaster kitlesi sitenize daha sık ziyaret edecektir Google vasıtasıyla.
  • Forum veya bloglarınızda popüler konu ve yazılara Alexa ile ilgili 1-2 tooblar mesajı koyabilirsiniz.
  • Bloglarınızdaki konuları Webmaster forumlarında paylaşıp altına kendi kaynağızını atın , ziyaretçi gelecektir Alexa yükselecektir.
  • Webmaster forumlarında imzalarınıza sitenizi koyun ki , Alexa bunu farkedip tıklamalar ile yükseltsin.
  • vCard Scripti [Harika Tasarım]

    By: Unknown On: 01:19
  • Share The Gag

  • Merhaba arkadaşlar, yeni bir script ile karşınızdayız :)
    Bu script ile kendi kişisel sayfanızda index olarak kullanabileceğiniz
    harika bir tasarım :)

    21 Mart 2013 Perşembe

    Sayfa beğenerek para kazanın!

    By: Unknown On: 05:47
  • Share The Gag



  • Sistem Nasıl Çalışır?



    1 sayfa beğendinizde: 0,01$ ile 0,04$ arası kazanırsınız.

    25 sayfa - 100 sayfa: Eğer beğendiğiniz sayfalar 0,04$ ise 25 sayfada 1$ kazanırsınız. Beğendiğiniz sayfalar 0,01$ ise 100 sayfada 1$ kazanırsınız.

    Alt ödeme: 2$

    Sisteme girmek için tıklayın :=)


    20 Mart 2013 Çarşamba

    DriverEasy 3.1.1 Full

    By: Unknown On: 05:59
  • Share The Gag

  • Yeni Format Attık Ve Driverlarımızı Görmüyor. Aramaya Artık Son İşte Bu Program Sayesinde Bırakın O Yapsın.






    İndirmek İçin : Tıkla

    İDM - İnternet Download Manager V6.14.5 Full

    By: Unknown On: 05:53
  • Share The Gag
  • Merhaba Uzun Zamandır Yazı Yazamıyorum Okul Yüzünden Şimdi Sizlere En Çok Kullanılan İndirme Programını Sunuyorum.



    Not: Güncelleştirme Yaparsanız Crack Çalışmaz.





    Fazla Uzatmadan Linki Verim Kırılırsa Yorum İle Bildiriniz.
    İndirmek İçin : Tıkla



    19 Mart 2013 Salı

    Metin2 Yılbaşı Kodları

    By: Unknown On: 06:16
  • Share The Gag
  • Metin2 Pvp serverınızda havayı gece veya aydınlık yapmak, yılbaşı ağacı çağırmak, noel şarkısı açmak, kar yağdırma gibi özellikleri aktif etmek için aşağıdaki bir takım kodlar gerekiyor. İşte bu kodlar aşağıda bulunmakta. Kodları sohbet penceresini açıp(Klavye kısayolu: Enter) yazmalısınız. Unutmayın, GM olmazsanız kodlar çalışmaz. İyi günler.

    Kodlar

    Yılbaşı Ağacı Çağırmak: /e xmas_tree 1 veya /e xmas_tree 2 veya /e xmas_tree 3
    Gece Yapmak: /x 1
    Aydınlık Yapmak: /x 0
    Çorap Drobunu Açmak: /e xmas_sock 1
    Çorap Drobunu Kapatmak: /e xmas_sock 0
    Kar Yağdırmak: /xmas_snow 1
    Kar Durdurmak: /xmas_snow 0
    Noel Şarkısı Açmak: /xmas_song 1
    Noel Şarkısı Kapamak: /xmas_song 0

    16 Mart 2013 Cumartesi

    Adobe Photoshop CS4 [EN] Portable Full 63 MB

    By: Unknown On: 08:58
  • Share The Gag
  • photoshop cs4 full indir portable tek link

    Merhaba Arkadaşlar İşte Size Portable Olarak Sunuyorum Tek Yapmanız İndirip Çalıştırmak. Sadece 63MB'dır. Serial Filen İstemez Sınırsızdır. Yaklaşık 3 Dakikada İnmektedir. 


    Bir Kaç Resim :






    İndirmek İçin : Tıkla




    Yedek Link [EKLENECEK]